MALEZYA’DA BİR DOKTOR MACERASI

Tayland’da tanıştığım Alman, Rus ve Lübnanlı arkadaşlarımla Tayland adalarında beraber tatil yapmıştık. Bir hafta sonra yılbaşıydı ve yılbaşı gecesi Singapur'da buluşmak üzere sözleştik. Ben de o bir haftanın benim için kabus gibi geçeceğinden habersiz bir şekilde Malezya’nın başkenti Kuala Lumpur’a doğru yola çıktım.

Tayland'ın Co Phi Phi adasında kaldığımız yer.

Değerinden fazla para harcamayı göze aldıysanız, seyahatinizde problem yaşama riskiniz çok daha azalır ama insana değeri parayla ölçülemeyecek kadar faydalı tecrübeleri, yaşanan zorluklar sağlar! İşte bu yüzden seyahat ederken az bütçeyle çok şey başarabilmektir güzel olan. Ben de tam bu mantıkla seyahat ediyordum; en ucuz hostellerde kalıyor, sokak lezzetlerini tadıyor, en ucuz ulaşım araçlarını tercih ediyordum. Fakat bu mantığım Tayland sonrası Malezya’ya giderken çok kötü şekilde hasta olmama sebep oldu.

Tayland’ın Phuket adasındaki havaalanına gitmek için çok ucuza bir motorsikletliyle anlaşmıştım ve motorsiklet yolculuğu üşütmeme sebep olması yetmiyormuş gibi yediğim o ucuz sokak yemeklerden de zehirlenmiştim.

Tayland'ın sokak yemekleri.
Tayland’dan Malezya’ya vardığımda artık hiç enerjisi olmayan, durmadan terleyen ve kusan biri haline geldim. Hemen Kuala Lumpur’un şehir merkezindeki ucuz Çin Mahallesine gidip geceliği 3 dolara bir hostel ayarladım ve üstümü bile değiştiremeden yatağa atıverdim kendimi. 16 saat sonra uyandığımda saatin akşamüstü 6 mı yoksa sabah 6 mı olduğunu algılamam kadar hangi ülkede olduğumu kavramam da biraz zaman almıştı.

Kuala Lumpur'da kaldığım hostel'in girişi. (Sokak berberi)
Hayatımda hiç olmadığım kadar hastaydım ve dünyanın öbür ucunda bir kişiyi bile tanımadığım bir ülkede yalnızdım. Ne hasta olmaya, ne de ilaç kullanmaya alışıktım, dolayısıyla ilk iki gün ilaç almadan kaldığım yerin aşağısındaki restorandan yediklerimle kendime gelmeye çalışmıştım. Aslında Asya’nın gizemli baharatları beni iyi eder diye düşünüyordum ama bir türlü iyileşemiyordum. İyiye gitmeyen bedenim "beni doktora götür" diye isyan ediyordu sanki. Virüs bütün seyahatimi rezil etmeden kurtulmalıydım.

Doğum günüm olan yılbaşına hasta olarak girme korkusu sarmıştı beni. Yakındaki bir doktorun özel muayenehanesine gittim ve doktorla hastalığımı unutturan inanılmaz bir diyalog yaşadım.

Bütün derdim 4 gün sonra Singapur’da geçireceğim yılbaşına kadar iyileşmekti ve onun için her türlü ilacı almaya hazırdım aslında. Bekleme odasında kayıt yaptırırken pasaportumu gören doktor. “Oooo… My Muslim brother” (Müslüman Kardeşim) diyerek beni sıra bekletmeden içeri aldı.

Büyük bir merak ve ilgiyle hem dini hem siyasi konularda sohbet etmek isteyen doktoru kırmak istemiyordum ama halsizlikten ve bitkinlikten zor bile konuşur haldeyken tek derdim tedaviyi konuşmaktı. En sonunda hastalığımla ilgili ilaçlarımı yazıp, bana bilgi vermeye başladığında, o halsiz halime rağmen pür dikkat doktoru dinlemeye başladım.

Doktorun günde bir tane almam için verdiği ilacı saydım hemen. Bu ilaçtan 7 adet vardı ve 4 gün sonraki yılbaşında da bu ilacı içecek olmamdan dolayı ilaçla birlikte alkol alıp alamayacağımı öğrenmek istiyordum. Belki o an için konuşmaya bile pek takatim yoktu ama doğum gününüz yılbaşına denk geliyorsa ve üstelik kutlamak için dünyanın öbür ucuna gitmişseniz, inanın zamanınızın güzel geçeceğinden emin olmak istiyorsunuz. Bu yüzden yılbaşına iyileşmiş bir şekilde girmeye kararlıydım.

Petronas Kuleleri - Kuala Lumpur
İki lafından birinde “İnşallah”, “Maşallah” diyen doktora da alkol alıp alamayacağımı sormaya çekiniyordum doğrusu. Her cümlesine “Müslüman Kardeşim” diyerek başlayan doktora alkolle ilgili soru sormam hoş olmayabilirdi. Ben de hem onu kırmadan hem de soruma bir cevap alabilmek adına, “31 Aralığa kadar iyileşir miyim sizce?” deyiverdim.

Cevapsa, tamamen bilinmezlik içeriyordu; “Ben bilmem Allah bilir”. Koyu müslümanların yılbaşını kutlamadıklarını biliyordum, o yüzden “doğum günüm 31 Aralık o yüzden merak ediyorum” deme gereği duydum. Fakat koyu müslümanlar doğum günlerini de kutlamazlarmış ve cevap değişmemişti. Konuyu döndürerek tekrar tekrar sordum, doktorun bir fikri yoktu. Ne sorsam "Allah bilir" diyordu. Tahmini bir süre bile alamamıştım doktordan. Zaten 31 Aralığa kadar iyileşemezsem gece 12’ye kadar ayakta duracak halim bile olmayacaktı. Gereksiz yere endişeleniyorum, yaşayıp görelim diye düşündüm.

4 Gün sonra Singapur’daydım, 31 Aralıktı ve kendimi oldukça iyi hissediyordum. Tayland’da tanıştığım arkadaşlarımla buluşup Singapur’un altını üstüne getirircesine eğlendiğimizi iyi hatırlıyorum ama alkolün etkisiyle geceyi nasıl sonlandırdığımı çok iyi hatırlayamıyorum.


Efe TANAY


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...